2 Ağustos 2007 Perşembe

me myself and ay

Ben bu aralar kendime çok iyi davranıyorum. Kendimi hiç üzmüyorum. Bazen morali bozulacak gibi oluyor, hemen onu oyalayacak birşeyler bulup dikkatini dağıtıyorum. Kendime birşey olacak diye ödüm kopuyor. Pamuklar içinde bakıyorum ona.
Az yemek veriyorum ona ama o da kendimin iyiliği için. En tazesinden mis gibi yaz meyveleriyle besliyorum onu. Kavunu çok seviyor, ben de kırmıyorum bol bol kavun yediriyorum kendime. Kociş de çok seviyor. Bir kavunu ortalama 8 dakikada toz ediyorlar. Ben de şefkatli ve anlayışlı bir anne edasıyla gülümsüyorum onlara.
Spor yaptırıyorum kendime. En sevdiği kıyafetlerinin içine girebilsin diye. Göbeciği pantolonların üstünden fışkırmasın diye. Ter atsın, terle negatif enerjileri falan onu zehirleyen ne varsa atsın diye. Deniz havası alsın diye Mudanya'ya götürüyorum hergün. Dondurma almıyorum diye biraz bozuluyor ama mutlu oluyor orada. Yürüyüşten geliyoruz, bir de havuza giriyor, bir de duş. Terle gidemeyen negatifler de suya karışıyor.
Ben kendime çok iyi bakıyorum şu sıralar. Soruyorum kendime "ne istiyor canın, canım?". Mesela diyor ki "bir Diesel kot mu alsak??". Bir dediğini iki etmiyorum hemen alıyorum. Bu aralar sürekli sinemaya gitmek istiyor. Hemen hemen hergün sinemaya götürüyorum onu.
Kendimle aram çok iyi...(Nowadays)
Bu aralar ay ne kadar güzel görünüyor gözüme.
En gıcığından bir optimist oluyorum galiba.