Bayramda Konya'daydık. Nasıl dolu dolu döndüm Bursa'ya. O kadar çok yazacak şey vardı ki, bi türlü toparlayıp oturamadım bilgisayarın başına. Geleneklerden bahsetmek istemiştim, insanları birleştiriciliğinden, hayvan katliamının hayvan katliamı olmayabileceğinden, etin bazen et olmamasından. Çekirdek ailemizin artık çekirdek aile olmadığından, büsbüyük bir aile olmamızdan bahsetmek istemiştim. Dedemden, değişimden, yaşlılıktan bahsetmek istemiştim. Bazen kavurmanın sevgi sevgi kokabileceğinden, minnet ve teşekkür tadında olabileceğinden bahsetmek istemiştim. Bir dolu şey vardı anlatacak ama anlatılamayacak birşey vardı ki; bir yumruktu o. Midede bir yumruk, boğazda bir düğüm, gözde yaş, bir kadında kırk yıllık aşktı o. Güzel gözlü, güzel elli dayım vardı. Şimdi yok...
Ali Alkan 19 Aralık'ta terketti bizi, ailesini, dünyayı, acılarını, hastalığını. 21 Aralık'ta Ali Beren Alkan hoşgeldi bize. Durun dedi, dağılmak yok. Yeni başlıyoruz daha..