7 Eylül 2008 Pazar

peace..

"Zirveye çıkmaya niyetli bir grup insanı dağın eteklerine götürdüğünüzde, her biri bu tırmanışa kendi kişisel öyküleri ve içselleştirdikleri olasılık veya sınırlarına ilişkin inançları ile yaklaşacaktır.
Yola şöyle bir bakıp, tek bir adım atmadan çaresizlik içinde vazgeçenler olacaktır.
Olabilecek her duruma karşı paraşüt, çivi, bin türlü erzak ve sıcak su torbasıyla donanmış olanlar olacaktır.
Haritayı bir kenara fırlatıp, zirveye ilk çıkan olma hırsı ile en zor rotayı seçen birisi olacaktır.
Yolun yarısını tırmanmayı başarıp, manzaranın güzelliğinde kaybolarak yolculuğun geri kalanını unutan birisi olacaktır.
Yolculuğun her adımını önceden sayısız kez, tekrar tekrar planlayan, prova eden biri olacaktır.
Nadir olarak da ne kadar yolu olduğunu gören, ancak telaşlanmayan, dikkatle adımlarını yere basan, manzaranın ve seslerin tadını çıkaran ama asla kaybolmayan; yolculuğu her adımda tamamlanan birisi de olacaktır."
"Seyir defterinden notlar" uzun süredir takip ettiğim çok güzel ve ilham verici bir blog. Yukarıdaki parçayı "güzellikleri görerek zirveye yaklaşmak" postundan aldım. "O da olmuyor bu da olmuyor" diye etrafa saldırdığım, özellikle de kendime saldırdığım zamanlarda okumak için hep aklımda. Burada da olsun istedim.