26 Haziran 2008 Perşembe

İyi yolculuklar bitanem...



Maç seyretmeye yine aynı yere gittik dün akşam. Suare'ye girerken kapıda komşumuz ve ikiz kardeşini gördük. "Meraba bizi tanıdız mı" dedim. Ne saçma aslında insanın 3 yıllık komşusuna böyle bir soru sormaması lazım mantık olarak. Komşu kişisi küfretmişim gibi bi ifadeyle "hayır" dedi. Biz sizin karşınızdaki evde oturuyoruz dedim. Döndüm gittim. Çok acayip. Azarlanmış gibi hissettim kendimi. Ama olsun maçımız var şimdi. Çok heyecanlıyız. Enerjiyi düşürmemek lazım.


Girdik içeri. Kalabalık tabi. Masa bulamadık. Düzgün görünümlü ayı kardeşlerden oluşan bir grup var. 7 kişi 4 masa. İnsan gibi gittim "iyi akşamlar masalardan birini alabilir miyiz" dedim. Sanıyorum ki o an kendini gayet komik+cool bularak "hayır" dedi. Ama sadece "hayır". Yani bi kız geldi masa istedi ve ben çok cool bi ayı olduğum için (kutup ayısı) hiç bi açıklama yapma gereği duymadan hayır deyip haddini bildirdim. Bu akşam duyduğum ikinci tokat gibi hayır. Niyeyse ama neden falan dedim. Muhatap olmasana yabani bi hayvan bu ne yapacağı belli mi olur. 2 arkadaşımız daha gelecek gibi şeyler söyleyebildi. Aptal herif 9 kişi 4 masa biz 6 kişi 0 masa kalmışız. Gerizeka yemek yiyecek sanki. Altı üstü ayakta maç seyrediyorsun. 2 kişiye bir kültablası düşmese ne olur? Ama olsun aramızda hala cazibesini yitirmemiş kız arkadaşlarımız vardı. Güzeller güzeli kardeşim 30 saniyede bir masa ayarladı. Gecenin kahramanı oldu. Bara da yakın bir yer bulduk. Yerleştik. Tamam yerimiz süper. Unutabiliriz "hayır"ları. Gelsin biralar oynasın kızlar...


Dün akşam bol zıplamalı çok bağırmalı pek heyecanlı bir maç seyrettik. Sonra boynumuz bükük çıktık Suare'den. Ama olsun kırmızı şapkam çok güzel. Ama olsun maçtan sonra ve o kadar biradan sonra Hobi'de kumru yemek daha da güzel.


Bu sabah çok zor da olsa erken kalktık. Bugün kociş Türkmenistan'a gidiyor. Hala bavulu hazır değil. Hala gereken çıktılar elinde değil. O son saniyeye kadar çıktıların başında duracak. Benim de mantık olarak eşyalarını hazırlıyor olmam lazım. Ama ben ne yapıyorum?? Evet.. Bilgisayarın başında bavul hazırlamamamla alakalı bişeyler saçmalıyorum:)


Kociş gidince ben de kardeşim, annem ve kardeşimin arkadaşlarıyla Alanya'ya gidiyorum. Güya kızlar sınav sonrası stres atma tatili yapacaklar. Biz de annemle başlarında nöbetçi gibi olacağız. Amaç o değil aslında ama biraz öyle olacak. Kusura bakmayın kızlar... Biz de stres atmak istiyoruz. Sınav bizde de stres yarattı.

21 Haziran 2008 Cumartesi

petrol ofisi yanında...

Bu akşam inanılmazdı... Neden??

* Ben futboldan falan anlamam. Bi gol olacak diye 120 dakika beklemek de çok manalı gelmez ama ben niye gözlerimi o ekrandan alamadım??

* Milliyetçi falan değilim. Kimsenin şehit olmasıyla göğsüm kabarmaz en fazla üzülürüm. Niye orda burda forma aradım şöyle en kırmızısından??

Aidiyet duygusu çok güven verici birşey. Çoğu zaman ait olmak istemediğiniz bir yere bile ait olmak güzel sıcak birşey. Benim takımım işte. Sanki yüzbinlerce dolar bana veriliyor. Nerden senin takımın oluyor?? Yok ama öyle değil işte. Ben havalara zıpladım bu akşam sevinçten. O zaman benim takımım...

Yüzlerce insanla beraber izledik maçı. Beraber hopladık. Beraber bağırdık. Beraber bitti gitti dedik. Beraber şok olduk. Sonra çok sevindik.

Köstcüm sağolsun elimin üstüne kapıyı kapattı galibiyet turunda. Bu bir klasik galiba. Çek maçından sonra da annem kardeşimin elini cama sıkıştırmıştı. Hiç canım acımadı. Adrenalin+alkol galiba... Ağzımı kapatamadım maçtan sonra birkaç saat.. Çok acayipti ya...

19 Haziran 2008 Perşembe