23 Aralık 2008 Salı

Bayramda Konya'daydık. Nasıl dolu dolu döndüm Bursa'ya. O kadar çok yazacak şey vardı ki, bi türlü toparlayıp oturamadım bilgisayarın başına. Geleneklerden bahsetmek istemiştim, insanları birleştiriciliğinden, hayvan katliamının hayvan katliamı olmayabileceğinden, etin bazen et olmamasından. Çekirdek ailemizin artık çekirdek aile olmadığından, büsbüyük bir aile olmamızdan bahsetmek istemiştim. Dedemden, değişimden, yaşlılıktan bahsetmek istemiştim. Bazen kavurmanın sevgi sevgi kokabileceğinden, minnet ve teşekkür tadında olabileceğinden bahsetmek istemiştim. Bir dolu şey vardı anlatacak ama anlatılamayacak birşey vardı ki; bir yumruktu o. Midede bir yumruk, boğazda bir düğüm, gözde yaş, bir kadında kırk yıllık aşktı o. Güzel gözlü, güzel elli dayım vardı. Şimdi yok...
Ali Alkan 19 Aralık'ta terketti bizi, ailesini, dünyayı, acılarını, hastalığını. 21 Aralık'ta Ali Beren Alkan hoşgeldi bize. Durun dedi, dağılmak yok. Yeni başlıyoruz daha..

8 yorum:

Adsız dedi ki...

Başınız sağolsun Özlem abla.Allah size ve ailesine sabırlar versin. Yeni doğan bebeğinde analı,babalı büyümesini nasip eylesin.Gerçekten çok zor bir durum.Kelimelerle anlatılmıyor.Benimde 8 ocakta yeğenim dünyaya geldi.6şubatta anneannemi, 27 martta ise dedemi kaybettik.İnsan sevinse mi üzülse mi bilemiyor.

Tanya's dedi ki...

Yolu ışık olsun..

abdullah alkan dedi ki...

bi sebep daha aklını tutmak için kafatasında...

cabeza de turco dedi ki...

Evet, gecen hafta Ankara Can'dan ogrendim Mustafa'nin bebegini. Aileye birinin gelip digerinin gitmesini... Basiniz sagolsun, gozunuz aydin olsun.

2,5 yil olmus en son Turkiye'ye geldigimden beri. 8 yil olmus en son Konya'da hala cekirdek olan ailemizin bir araya gelisinden beri. Bunun serefine Dedem ve Buyuk hala da gelince belki de bir 15 yildir basima gelmeyen birsey oldu. Dune kadar bizim evde bir hafta boyunca 6 kisi olduk. Sizinkiyle karsilastirilamaz elbet. Ama kalabalik ailede anonimlesmek ne kadar guzelmis. herkes birbiriyle konusuyor, onemli onemsiz mevzular rastgele geliyor ortaya. hem ilgi odagisin, hem de degilsin... ve hala su koskoca halinle ailenin en kucugusun... Guzelmis bunlar; ozlem'in blogunun adini bence tuketim toplumundan cikarip ailenin onemi kollektif toplum falan yapalim...
berkay

tamambocegi dedi ki...

Başın sağolsun Özlem kardeş. Ali Beren'e de sağlık, mutluluk dolu bir hayat dileğiyle...

özlem hanım dedi ki...

herkese teşekkür ediyim o zaman ve bütün klişeler işte.. zira söylenebilecek başka bişey yok..

abdullah alkan dedi ki...

küçükken zorla götürüldüğün bahçeyi özleyebilmek..

özlem hanım dedi ki...

aman apom ya ne güzel söyledin. bahadır'a falan nasıl ağzımın suları akarak anlatıyorum bahçe günlerini. çocuk olduk biz. ağaca çıktık (ben tırsardım gerçi biraz) çamurla oynadık. 20 kişi bir sofrada yemek yedik. dünyanın en güzel yemeği ne diye sorsalar bana tereddütsüz erik ağacı altında yoğurtlu kızartma diyebilirim. ama televizyon yoktu, hayatımızın en büyük problemi:) bi de o ağaç ev olmadı, olamadı:) çok özlüyorum hepsini.. ağlattın beni sabah sabah eşek sıpası..