8 Haziran 2007 Cuma

Özlem Hanım speaking

Tamamen tesadüf...

Üniversitede bir sene aynı evde kaldığım arkadaşımın (benim gibi lanetli yengeç burcudur kendisi ama daha az lanetlilerinden) "nefis blog"uyla karşılaşmam...

Bir gün öncesinde "Bridget Jones'un Günlüğü"nü tekrar okumuş olmam...

Kilo vermek uğruna günlerce aç kalmam, bir gece bir mangal sefasıyla herşeyin eski haline dönmesi...

Hayatımın neden "isteyip de yapamadıklarımın bir listesi" haline geldiğini sıkça düşünür olmam...

Bir arkadaşımın dergi çıkarma çabalarında olması, yanıbaşımızda "yaz tatiline girerken saçımıza başımıza ne yapsak acaba?" tarzında da olsa yazılar yazmaya çalışıyor olması ve benim ona belli etmesemde fena halde özenmem...

Bunlar tesadüf...

Aman ne büyük tesadüf demeyin. Ben trajedi yaratıcı, acı büyütücü, hayat zorlaştırıcı, durum komedisi bir insan haline geldim. Yine kendimin kendimin üstüne üstüne gittiğim bu günlerde içimi boşaltacak mecra arayışındayım.

Hiçbir zaman kendimi ifade edebilen bir insan olamadım. Burada da çok ifade edebileceğimi zannetmiyorum. Zaten yazmayı da beceremiyorum. Bunu böyle bir nevi iç yıkama (dışını boşver) olarak düşünmek istiyorum. Ve düşünüyorum da...Gittiği yere gitsin işte.








1 yorum:

Adsız dedi ki...

meraba hayatım