Bu sabah kapı ziliyle uyandım. Bir haftadır sadece meyve yemekten hafif kurumuş olduğum için büyük zorluklarla kendimi yataktan ayırdım. Kapıda Ahmet "the bad guy" efendi, "Özlem hanım kirazları kuşlar yiyor, toplamak lazım" diyor. "Yaa Ahmet abi ama onlar çok güzel" gibi bişeyler mırıldandım. Üzüldüm bayaa. Üzüntümle "bırak ya ilk hasadımız bu doğaya armağan olsun" ya da "ben toplarım çıt çıt, kendimden de geçerim" diyemedim. Verdim eline bir kap, gitti hoyrat elleriyle kıymetlimiz kirazlarımızı topladı. Yiyemiyorum içim almıyor. Ölmüşler gibi sanki.
Bu hafta kiraz da kiraz diye kafayı bozmuş bulunuyorum. "Görmemişin ufacık bir kiraz ağacı olmuş tutmuş blogunun adını kiraz ağacı olarak değiştirmiş" gibi durumlardayım nerdeyse. Bu kadar yaygaramın tümü de işte bu kadarcık kiraz:) Hepsi bu...
Bu hafta kiraz da kiraz diye kafayı bozmuş bulunuyorum. "Görmemişin ufacık bir kiraz ağacı olmuş tutmuş blogunun adını kiraz ağacı olarak değiştirmiş" gibi durumlardayım nerdeyse. Bu kadar yaygaramın tümü de işte bu kadarcık kiraz:) Hepsi bu...
1 yorum:
Ben tam bi kiraz manyağıyım biliyonmu Özlem.Bi oturuşta 1 kilo kiraza bana mısın demez mi bi insan yani öküz mü bu bünye?
E soona ne olüyür?
Tuvaletten çıkılamıyür tabii.Direkt cırcır!
Yorum Gönder