11 Aralık 2009 Cuma
mır mır
Evlilik programları sayesinde "adam gibi adam olmak", "ev alabilmek" olarak kodlandı kafalara. (homurdan)
Şöminenin ateşi vücudumu ısıtmaktan ziyade içimi ısıtıyor sanki. (yetin)
Aç geziyorum heryerim ağrıyor. (sızlan)
5 Aralık 2009 Cumartesi
13 Kasım 2009 Cuma
9 Kasım 2009 Pazartesi
16 Eylül 2009 Çarşamba
21 Ağustos 2009 Cuma
Dün tesadüfen trt'de pusulayı izledik. Aslında tesadüfen denemez. Kanallar arasında dolaşırken, ki bu arada trt'yi de geçmişken, "oha Şivan Perwer miydi lan o" dedim. Bu arada Şivan Perwer hakkında hiçbir fikrim yoktu. Sadece eski Roll zamanlarında birkaç fotoğrafını görmüştüm. Şaka gibi. Trt yani trt ya! Trt'de Şivan Perwer vardı. Bizim çocuklarımız umarım neden şaşırdığımı anlamaz. Bu ülke kan revan zamanları hiç aşamadı. Yine zor zamanlar yaşanıyor. Ama kötü şeyler yanında iyi şeyler de getiriyorsa kusura bakmayın ben azıcık mutlu olmak istiyorum.
10 Ağustos 2009 Pazartesi
aman sabahlar olmasın..
25 Temmuz 2009 Cumartesi
23 Mayıs 2009 Cumartesi
iiiiiiiiiii ki doğmuş berkay..
21 Mayıs 2009 Perşembe
üzgh..
O kısacık ömrüne onlarca ömür sığdırdı. Randevularını tamamladı. Güzel kadındı, güzel öldü...
ah İstanbul İstanbul olalı...
6 Mayıs 2009 Çarşamba
4 Mayıs 2009 Pazartesi
ibn-i hakem..
Dışarıdan görünüş tam olarak bu. Üzerinde hakem yazan bir adam bir sokakta 2,5 saat dikiliyor:) "Ne hakemisin abi sen?" sorularını sıkça duyduk normal olarak. Bizim dikildiğimiz yer Tezveren türbesiydi. Günün sonunda bize "çok şanslıydık, iyi ki de katıldık bu organizasyona" dedirten türbe. Tekkelerle türbelerle çok alakası olan bir insan değilim. Ama sonuçta birçok türbe gördüm, böylesini görmedim. Burası neşeli bir yer, çiçekli, kedili, çaylı, kahveli, güleryüzlü, muhabbetli bir yer. Çalışanların hepsi gülüyor. Geyikte, sohbette, çayda, börekte.. Bir teyze vardı, gelen bütün yarışmacıların resimlerine bakıp, onlara yardımcı olmaya çalıştı, çok hevesliydi. Ama yüz bulamadı pek..
Binası da, bahçesi de, içindekiler de hepsi çok şekerdi. Günün sonunda bu şekerliğin kaynağına ulaştık. Tezveren hazretlerinin torunu Hayrettin Tezveren'le tanıştık. 71 yaşında bir adam. Dinç, neşeli, konuşkan. Hoş adam yani. Kendini tanıtmadan önceki konuşmalarımız, Türkan Saylan hakkındaydı. Bakmayın benim böyle olduğuma burası benim deyiverdi, Tezverenin torunuyum ben. Kendini "ayakkabı sevdalısı" olarak tanımlayan bu adam sevda heryerde dedi, biz baktık öyle. Burada bağnazlık yok, hurafe yok, huzur yeri burası dedi. Biz tam anlamadık ama ne dese onaylamaya hazırdık zaten. İnsanı gözleriyle kucaklayan çok şeker bir adam hakikaten. Bursa'yı sevdiren eski evlerle dolu bir sokakta müthiş bir ortam yaratmışlar. "Burası hepimizin, sadece tapusu benim" iki lafından biriydi. Ve biz anladık ki, bir türbenin bahçesinde çay içilir, kahkaha atılır, başı açık oturulur ve kimse sizi kınamaz. Böylesi de olabilir, süper bir muhabbet sunabilirler size. Ve süper bir pazar..
2 Mayıs 2009 Cumartesi
dertler derya olmuş...
30 Nisan 2009 Perşembe
** Bahadır'ın telefonunun horoz sesli alarmı..
** Seda Sayan'ın "Anlamazsın" böğürtüsü...
** Beedaaavaaaa yiyos, içiyos, sıçıyos...
Halbuki insanı yoran temiz hava manyağı yapan yerlerde ne güzeldir horoz sesiyle uyanmak ve ne güzel söylemiş Ayla Dikmen, kalsaymış köşelerde.. Issız adamlanmanın ne faydası olmuş kadıncağıza..
Ve ne güzel söylemiş şair; "bedava yaşıyoruz bedava, hava bedava bulut bedava.."
"Kelle fiyatına hürriyet, esirlik bedava.." demiş adam, ben bu çağrışımı yapayım da kemikleri sızlasın diye mi?
27 Nisan 2009 Pazartesi
you smell like dog poo..
7 Nisan 2009 Salı
nisan mayıs ayları gevşer gönül yayları
orama koma bara kobama
16 Şubat 2009 Pazartesi
12 Ocak 2009 Pazartesi
Soru: Nereden çıktı hayatım bu?
Cevap: Ajda Pekkan'ın bi şarkısı var ya..
Otur düşün sen günlerce ne bu şarkı diye.. Kulak kulak değil beyin beyin değil:) Kafasız aşkım benim..
Şarkımızzzzz....